-
1 takdirde
falls, für den Fall, gesetzt den Fallaksi \takdirde andernfalls, ansonsten, sonst, wenn nichtbaşıma bir şey [o hâl] geldiği \takdirde falls mir etwas zustößt, für den Fall, dass mir etwas zustößtgeldiği \takdirde falls er kommen sollte, gesetzt den Fall, dass er kommtyağmur yağdığı \takdirde falls es regnet -
2 takdirde
in the event that -
3 takdirde
in case of sth, in the event of, if -
4 aksi takdirde
-
5 aksi takdirde
1. if not 2. or else 3. otherwise -
6 olduğu takdirde
adv. in case of* * *in case of -
7 diği takdirde
adv. in the event of -
8 gerektiği takdirde
adv. if require -
9 herhangi bir sorun olduğu takdirde arayabileceğim birkaç numara verin lütfen
Please give me some numbers to call in case of trouble.Turkish-English dictionary > herhangi bir sorun olduğu takdirde arayabileceğim birkaç numara verin lütfen
-
10 aksi\ takdirde
ина́че -
11 aksi takdirde
or else, otherwise -
12 bu takdirde
so, in this case -
13 o takdirde
in that case -
14 in the event that
takdirde -
15 in the event that
takdirde -
16 takdir
одобре́ние (с)* * *1.1) одобре́ниеtakdirini kazanmak — заслужи́ть чьё-л. одобре́ние
2) оце́нка; определе́ние, прики́дкаtakdir etmek / eylemek — а) одобря́ть, высоко́ цени́ть; б) определя́ть, прики́дывать; оце́нивать, дава́ть оце́нку
3) предопределе́ние, судьба́, рок2.1) с формой на dığı передает содержание придаточных условных предложений в слу́чае, е́сли...hava müsait olduğu takdirde — в слу́чае, е́сли пого́да бу́дет благоприя́тствовать
geldiği takdirde — е́сли он придёт
2) в соч.o takdirde — в тако́м слу́чае, тогда́
bu takdirde — в э́том слу́чае
-
17 takdir
а1) одобре́ниеtakdir kazanmak — заслужи́ть одобре́ние
2) оце́нка3) определе́ние; прики́дкаtakdiri kıymet — определе́ние цены́ (сто́имости), оце́нка
4) предопределе́ние, судьба́, рокhava müsait olduğu takdirde — в слу́чае, е́сли пого́да бу́дет благоприя́тствовать
□
-ı takdir etmek — а) одобря́ть, высоко́ цени́ть; б) определя́ть, прики́дывать; оце́нивать, дава́ть оце́нку◊
takdir hakkı — пра́во выноси́ть реше́ние◊
aksi takdirde — в проти́вном слу́чае, ина́че◊
bu takdirde, o takdirde — в э́том слу́чае, в тако́м слу́чае -
18 takdir
takdir [iː]1. subst Wertschätzung f; JUR Ermessen n; Einschätzung f; Vorbestimmung f, Vorsehung f; Fall m;-i takdir etmek schätzen A, würdigen A; anerkennen; bewerten, benoten A;takdir hakkı richterliche(s) Ermessen;takdir-i ilahî göttliche(r) Ratschluss;bu takdirde in diesem Fall -
19 in case of
olması halinde, olduğu takdirde, durumunda, halinde* * *1. olduğu takdirde 2. olduğu taktirde* * *(if (a particular thing) happens: In case of fire, telephone the fire brigade.) durumunda, olacak olursa -
20 Fall
1. kein plzu \Fall kommen ( fig) düşmek2) (Laub\Fall) döküm2. <-(e) s, Fälle> [fal, pl 'fɛlə] mfür den \Fall, dass es regnet yağmur yağdığı takdirde;gesetzt den \Fall, dass er kommt geldiği takdirde, gelmesi durumunda;auf gar keinen \Fall asla;auf jeden \Fall kesinlikle, her hâlde, mutlaka;im schlimmsten/günstigsten \Fall en kötü/iyi durumda;er ist ein hoffnungsloser \Fall onun için umut yok;in diesem \Fall bu durumda;von \Fall zu \Fall durumdan duruma;auf alle Fälle her durumda, kesinlikle, mutlaka;für alle Fälle her ihtimale karşı, ne olur ne olmaz
См. также в других словарях:
aksi takdirde — zf. Aksi hâlde … Çağatay Osmanlı Sözlük
takdir — is., Ar. taḳdīr 1) Beğenme, beğenip belirtme, değer verme ... herkesin takdirini kazanarak yükselmek ümidi bizi işimizin başına koşturuyor. Ş. Rado 2) Bir şeyin değerini, önemini, gerekliliğini anlama 3) Takdirname 4) Değer biçme Yapının… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ZAVİYE — Köşe. * Küçük tekke. * İki çizginin birleşmesi ile hasıl olan köşe, şekil. * Mat: Birbiriyle kesişen iki satıh veya iki çizginin birleştiği yerde meydana gelen açıklık. Açı. Açı ölçü birimi 360 eşit parçaya bölündüğü takdirde derece , 400 eşit… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
açılış konuşması — is. Herhangi bir kurum, kuruluş, mağaza vb.nin açılması sırasında yapılan konuşma Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapmak. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
aksi — sf. 1) Ters, zıt, karşıt, olumsuz, menfi Salıncağın ipini sallandığı istikametin aksine çekti. O. C. Kaygılı 2) Uygun olmayan Kusura bakma abla! Aksi zamana rastladı. Gazozları yetiştiremedik. A. K. Tecer 3) İnatçı, hırçın, huysuz Ben bu aşçı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
aksi hâlde — zf. Yoksa, öyle olmazsa, aksi takdirde … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıbanbaşı — is. 1) Yaranın ucu 2) mec. Kurcalandığı, üzerine düşüldüğü takdirde ağır veya kötü bir sonuca varılması muhtemel konu 3) mec. Genel kurallara aykırı davranış içinde olan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
sağ salim — zf. Hiçbir zarar görmeden O fırtınadan sağ salim çıktıkları takdirde Allah a ve evliyaya kurban adayan gemiciler... Halikarnas Balıkçısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
yoksa — bağ. 1) Aksi takdirde anlamında kullanılan bir söz Ver diyorum sana yoksa yersin dayağı. M. Ş. Esendal 2) Sayıları, ihtimallerin dışında bir ihtimali bildirmek için kullanılan bir söz Yıllardan ya 41 ya 42 yoksa savaşın biteceğine yakın mı?… … Çağatay Osmanlı Sözlük
konuşma yapmak — topluluk karşısında bir konuda konuşmak Gerekli gördüğü takdirde yasama yılının ilk günü, Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapmak. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
miras helal, hele al demişler — miras, alabildiği takdirde mirasçının hakkıdır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük